Üzümün Faydaları.

Üzüm tansiyondan çağın vebası kansere, stresten enfeksiyonlara kadar birçok hastalığın devası. İşte üzümün faydaları...

Üzümün tansiyondan çağın vebası kansere kadar birçok hastalığa deva olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, hamileleri ve karaciğer yağlanması olan hastaları da üzüm tüketimi konusunda uyarıyor!
Taze beyaz üzümün, bilinen tüm meyveler içerisinde en geniş spektrumlu antioksidan olduğunu     belirten Saraçoğlu, hiç bir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan     özellikli madde olmadığını söylüyor ve ekliyor; "Kısaca, taze beyaz üzüm bilinen tüm meyveler  içerisindeki en güçlü antioksidandır ve en az on beş tane antioksidan özellikli etkin madde içerir.       Taze beyaz üzümün geniş spektrumlu antioksidan olması, pro-oksidan, NO-Scavenger,     antiperoksidan, peroxynitrite-Scavenger özellikli etkin maddeleri aynı anda içermesinden         kaynaklanır. Bu özellik ağırlıklı olarak sadece taze beyaz üzümde bulunmaktadır. Eğer gerçekten      beyaz üzümün tüm bu özelliklerinden faydalanmak istiyorsanız, onu tüketirken ölçülü olmak zorundasınız. En doğru tüketim şekli, öğleden sonraları en fazla 250-300 gram taze beyaz üzümü          bir defada tüketmektir." 
Peki, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'na göre üzümün faydaları ve zararları nelerdir?
Strese Karşı Üzüm
Yoğun bir çalışma temposu içerisinde ve stres altındaysanız, öğleden sonraları tüketeceğiniz            yarım salkım üzümün (yaklaşık 250-300 gram) en geç yarım saat sonra sizi nasıl rahatlattığını,            stresinizin nasıl kaybolduğunu, yorgunluğunuzun adeta buharlaşır gibi üzerinizden nasıl              kalktığını ve dinlendiğinizi hayretle hissedeceğinizi söyleyen Saraçoğlu, tüm bunlara ilave olarak kendinizi daha dinç ve daha enerjik hissetmeye başlayacağınızı da ekliyor. Daha etkili olur     düşüncesiyle, belirtilen ölçünün üzerine çıkmamanız gerektiğinin altını çizen                                         Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, şeker hastalarının bu konuda hekimlerine danışmadan uygulamaya geçmemeleri gerektiğini söylüyor. Eğer kronik yorgunluktan şikAyet ediyorsanız haftada bir kaç           defa tüketeceğiniz bir bardak taze beyaz üzüm suyu bu yorgunluğunuzun ortadan kalkmasında        büyük bir destek olacaktır. 
Dikkat Etmesi Gerekenler! 
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu taze beyaz üzüm ve taze siyah üzümü tüketirken ölçülü olmaları         gereken iki grup olduğunu söylüyor. Bunlardan birincisi ilk dört ayını tamamlamamış hamile kadınlar, ikinci   gruptaysa hekimleri tarafından "karaciğer yağlanması" teşhisi konulmuş kişiler. Hamile      kadınların taze üzüm tüketimlerinde ölçülü olmalarını gerektiren nedenin, taze üzümün içerdiği        ellagik asit olduğunu söyleyen Saraçoğlu, bu asitin, düşük yaptırma özelliğine sahip olduğunu     belirtiyor. Kadınların hamilelik döneminde üzüm tüketimi konusunda dikkatli olmasını gerektiren              bir diğer neden ise taze üzüm çeşitlerinin içerdiği diethyl-amin maddesinden kaynaklanıyor. Diethyl-amin'in teratogenic bir madde olduğunu bunun da embriyo yada fetusün gelişimini                engelleyebilecek ve bozabilecek nitelikte olduğunu söylüyor. 
Saraçoğlu'na göre karaciğer yağlanması teşhisi konulmuş olan hastaların da taze üzüm türlerinin tüketiminde ölçülü olmaları gerekiyor. Ancak taze üzümün içerdiğinde bulunan betaine maddesinin karaciğer yağlanmasına neden olması ya da kadınların hamilelik dönemlerinde meydana           gelebilecek sorunlar sebebiyle, bu iki grubun kesinlikle üzüm yememeleri gerektiği sonucuna varamayacağımızı belirten Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu gruptaki kişilerin taze üzüm          tüketimlerinde en az şeker     hastaları kadar ölçülü olmaları gerektiğini söylüyor. 
Kansere Karşı Üzüm 
Prostat ve meme kanserine karşı önleyici özelliği klinik deneyler ile kanıtlanmış olan Lycopen       maddesi üzümde de bulunmakta olduğunu söyleyen Saraçoğlu, Lycope'nin aynı zamanda                  güçlü bir antioksidan madde olduğunu da ekliyor. Vücudumuzda oluşan biyokimyasal             reaksiyonlar esnasında serbest radikal adı verilen, çok hızlı reaksiyona girerek özellikle hücre           zarına veya hücre içindeki        DNA ya zarar veren (mutasyon) maddeler oluşmakta olduğunu,       hücreye zarar verebilen bu serbest radikallerin zararsız hale   getirilmesinde etkin rol oynayan   maddelere antioksidan madde veya         kısaca antioksidan dendiğini   belirten Prof. Dr İbrahim Saraçoğlu, taze beyaz üzümün bilinen tüm meyveler ve sebzeler içerisinde en güçlü                  antioksidan özelliği taşıyanı olduğunu söylüyor. Her   sebze ve meyvede birkaç değişik            antioksidan madde bulunuyor. Ancak, Saraçoğlu'na göre taze       beyaz üzümle bu konuda                  hiç bir meyve veya sebze kıyaslanamaz. Taze beyaz üzümü           mevsiminde ve günde                      bir salkımdan (200-250 gram) fazla olmamak kaydıyla tüketirseniz, o zaman     onun antioksidan gücünden maksimum    oranda faydalanmış oluyorsunuz. 
Yemekten Sonra Üzüm 
Sağlıklı beslenmenin önemli kurallarından bir tanesi de yemeğin üzerine hemen tatlı veya           meyvenin yenmemesi olduğunu söyleyen Saraçoğlu,üzümün bu kuralı bozduğunu dir. Yenilecekse,öğünlerden     en az iki saat sonra yenilmesi gerekir. Ancak, taze üzüm bu kuralı           bozar. Yemeğinizi yedikten sonra    üzerine taze beyaz üzüm yiyebilirsiniz. çünkü taze üzümün                   içerdiği bir asit türü, gerçek bir sialogogue (salya artırıcı) dur. Siz taze üzümünüzü çiğnerken       öylesine fazla salya salgılaması olur ki,üzümünüzü yiyip bitirdikten sonra dahi bir müddet daha          salya salgılandığından yutkunmaya devam edersiniz. İşte   bu, ağızdaki salyada bulunan pityalin enzimidir (alpha-amilaz)ve sindirimi kolaylaştırarak hızlandıran önemli bir enzimdir. "Sindirim           ağızda başlar"   kuralını hatırlayınız. Ağızda besinin iyice çiğnenmesi çok önemlidir. çiğneme    esnasında, besin ağızda ne kadar çok parçalanırsa (fiziksel olarak) midedeki  sindirim o kadar          kolay olur. Ağızda           iyice çiğnenen besin salyada bulunan parçalayıcı       enzimlerle iyice karıştığından (biyokimyasal  olarak) sindirim çok daha kolaylaşır. 
OPC (Oligomeric Proantho Cyanidin) 
Fransa, doymuş yağ oranı tüketiminin en fazla olduğu Avrupa ülkesidir. Fransız peynir çeşitleri        yüksek oranda doymuş yağ içerirler. Doymuş yağlar sağlıklı ve dengeli beslenmede arzu           edilmeyen yağlar sınıfındadır. özellikle kalp-damar rahatsızlıklarının ortaya çıkmasında tıbbın        suçladığı bu tür yağlardır. Kalp damarlarının içten yağ bağlayarak giderek daralmasında ve ileri aşamalarda da     tamamen tıkanmasında etken olan yüksek doymuş yağlardır. Bu durum               yapılan klinik  araştırmalarla da  kanıtlanmıştır.Kalp-damar rahatsızlığı olanlara hayvansal yağ tüketiminde ölçülü olmaları belirtilir.çünkü hayvansal yağlarda doymuş yağ oranı çok yüksektir.           OPC kan   yağının ve kolestrolün serbest radikaller tarafından oksitlenmesine engel olmakta  (antioksidan)  ve bu sayede kalp damarlarında yağ birikimine  engel olabilmektedir. Fransa'da          üzüm çekirdeği ve  çam ağacı kabuklarının karışımından elde edilen OPC, zayıf kan damarlarının             tedavisi için    onaylanmış bitkisel bir ilaçtır. 
Üzüm Çekirdeği
Üzümü yerken ara ara çekirdeklerini de çiğnemek çok faydalıdır. üzüm çekirdeği dişlerinizin         arasında ezilirken, içerdiği OPC-kompleksi de açığa çıkacaktır. Bu OPC-kompleksinin öylesine          güçlü antioksidan özelliği vardır ki bugüne kadar araştırılmış ve incelenmiş hiçbir meyvede ve çekirdeklerinde bu özellikte ve güçte antioksidan yoktur. üzümün kendisinde de OPC vardır. Ancak, çekirdekleri çok daha güçlü olanOPC-kompleksi içerir. üzümün çekirdeklerin dişlerinize zarar    vermeyecek şekilde dikkatlice çiğnemeniz gerekir. Bu çekirdekte bulunan OPC-kompleksi,            özellikle yıllar içerisinde kırılganlaşan kılcal damarların esneklik kazanmasında ve kan     sirkülasyonunda önemli bir takviyedir. Cilt hücrelerine oksijen ulaşımını hızlandırma ve cilde             tazelik verme özelliği de vardır.Kalp damarlarının içten yağ bağlamasında da önleyici gücü         mevcuttur.
Kalp Ritmi Bozukluğu ve Taze Beyaz Üzüm
Taze beyaz üzüm kürünün kalpteki ritim bozukluğuna karşı önleyici ve tedavi edici gücü bulunmaz         bir özelliktir. Kalbinde arithmi, extrasistol şikAyeti olanların günde 200-250 gram tüketecekleri              taze beyaz üzüm bir mucizedir diyebilirim. Taze beyaz üzümü kür olarak uygulayarak bu   şikAyetlerinden kısa              zamanda kurtulmuş onlarca insan tanıyorum. Kısaca, kalbinde ritim bozukluğu şikAyeti olanların                   uygulayacakları taze beyaz üzüm kürü onlar için             bulunmaz bir nimettir. Taze beyaz üzümün kurutulmuşu   (kuru üzüm) bu amaçla kullanılmaz.              Yeri gelmişken tekrar belirtmekte fayda görüyorum, daha çabuk düzelerim veya daha çabuk                etki etsin diyerek size önerilmiş olan ölçünün üzerine çıkmayınız. 
Reservatrol 
Reservatrol, taze beyaz üzümün kabuklarında bol miktarda bulunan çok önemli bir etkin maddedir.     Kötü   huylu kolesteorol (LDL) seviyesini düşüren, damar sertliğini önleyen ve antioksidan               özellikli etkin bir maddedir. Reservatrol, son yıllarda üzerinde çok sayıda araştırmanın yapıldığı bir maddedir. Yakın gelecekte bu etkin maddenin yepyeni yönleri ortaya konacaktır. 
Enfeksiyona Karşı Üzüm 
 Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, kanda uzun süreli iltihap bulunması önemli ve ağır sonuçları           olabilecek kalp romatizması gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabileceğini ve                taze beyaz üzümün,  özellikle kalp kapakçıklarına enfeksiyonun yerleşmesini engelleme                     gücü olduğunu söylüyor. Ayrıca, bademcik enfeksiyonuna bağlı faranjitin (tonsillo-farenjit)   vücudumuzdaki organlara (özellikle kalp) vereceği zararı önlemedeki gücü de bulunmaz                         bir nimet olduğunun altını çizen Saraçoğlu, bu tür riskli  hastalar için taze beyaz üzüm suyunun mükemmel bir önleyici ve koruyucu olduğunu da sözlerine ekliyor.
                               SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN ...